Ülkemizin geniş floral çeşitliliği arıcılık sektörü için vazgeçilmez bir faktördür. Bu kadar zengin floral çeşitliliğe rağmen kovan başına verim göz önüne alındığında, ortalama bal üretimi 16 kg civarındadır. Bal üretimi dışında diğer arı ürünlerinin üretiminde yıllara bağlı olarak değişkenlik yaşanmasının yanında üretimimiz dünya ortalamasının oldukça altındadır. Bu noktada üretimde istenilen düzeye ulaşılamamasındaki temel neden doğru tekniklerle arıcılık uygulamalarının yapılamadığı ve arı sütü gibi farklı arı ürünlerinin yeterince üretilmediği için işletmelerdeki maliyetin artışıdır. Dolayısıyla yüksek maliyetle karşı karşıya kalan arıcılık sektöründeki üreticiler dış pazarda rekabet şansını da yakalayamamaktadır. Arı ürünlerinin üretimindeki dış pazarda rekabet şansının yakalanmasının yolu, birim kovandan daha fazla ürün alarak üretim kapasitesini artırmaktan geçmektedir. Bu da ancak görsel ve uygulayarak öğrenmeden geçmektedir.
Eğitim, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılanması için gereken nitelikli işgücünün yetişmesinde, kalkınma hedeflerine göre değişen talep yapısına uygun beceri ve bilgilerin aktarılmasında, sağlıklı ve nitelikli istihdama hazır bir nüfusun oluşmasında önemli bir role sahiptir. Arıcılık ve arı ürünleri üretimi ve gıda güvenliği eğitimlerinde, teorik eğitimlerin etkinliğinin düşük düzeyde olduğu daha önceki eğitim çalışmalarının sonuçlarında görülmektedir. Günü birlik sınıf eğitimleri sahaya yansıtılamadığı için eğitim etkinliği düşüktür. Bu sebepten dolayı kurulacak olan uygulama alanlarında genç çiftçilere yaparak, yaşayarak arı sütü üretim tekniği öğretilecek, arıcılarımıza hem teknik konularda bilgi ve eğitimler verilirken, hem de istihdam alanının genişletilmesine katkıda bulunulacaktır.
Bu proje ile genç kuşak ailelerin eğitime alınması planlanmaktadır. Prpje kapsamında ilgili kurum ve kuruluşlar (İŞKUR, Tarım İl Müdürlüğü, GEKA) ortaklığında proje yürütülmesi planlanmaktadır. Arı sütü üretimi, bir haftalık süre ile 35 yaş altı, 18 yaş üstü 10 çifte (Eşler veya kardeşler) uygulamalı olarak; yaparak, yaşayarak öğretilecektir. Aynı zamanda eğitim sonrasında ailelerin üretiminin başlaması için verilen malzeme desteğiyle, üç yıl süre ile teknik ekip tarafından takibi yapılarak projenin sürdürülebilirliği ve istihdamın yerleştirilmesi sağlanacaktır. Projede verilen ekonomik ve teknik desteğin, arı sütü üreten on aile sayesinde en kısa vadede, yani bir yıl içinde ekonomimize geri dönmeye başlayacağı ön görülmektedir.